Madde 11 - Mİrastan doğan davalarda yetkİ
HMK
|
MADDE 11
(1) Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi
kesin yetkilidir:
a) Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin
geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras
sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin
yönetiminden kaynaklanan davalar.
b) Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm
davalar.
(2) Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası,
terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da
açılabilir.
(3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine
ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de
yetkilidir.
|
1086 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinde yer alan, ölen kimsenin, ölümünden önceki son yerleşim yeri
mahkemesinin yetkisini düzenleyen yetki kuralı esas olarak aynen kabul
edilmiştir.
Ancak, birinci fıkrada, ölen
kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin yetkisinin, burada belirtilen davalar
için kesin yetkili olduğu açıkça belirtilmiştir.
Birinci fıkranın (a) bendine, 1086
sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (1) numaralı bendinde yer almamakla
beraber, bu kapsamda yer alması gereken ölüme bağlı tasarrufların iptali ve
tenkisi ile miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar da eklenmiştir.
1086 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinin (2) numaralı bendinde "terekenin taksimi katîsine kadar
tereke aleyhine ikâme olunan dâvalar" ifadesine yer verilmişse de,
Tasarıda bu ifade, "terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı
açılacak tüm davalar" şeklinde değiştirilmiştir. Zira bilindiği gibi,
terekenin tüzel kişiliği bulunmamaktadır. O nedenle de, davada taraf ehliyeti
yoktur. Buna bağlı olarak tereke aleyhine dava açılamaz. Bu halde de, davanın
yine mirasçılara karşı açılması gereklidir. O nedenle, "tereke aleyhine
ikâme olunan davalar" ifadesinin, "mirasçılara karşı açılacak tüm
davalar" şeklinde değiştirilmesi uygun görülmüştür. Belirtmek gerekir
ki, bu durum, mirasçıların iştirak halinde mülkiyet kuralları gereğince
birlikte hareket etmek zorunda oldukları haller için geçerli olacaktır. Buna
karşılık, mirasçıların, müteselsilen sorumlu oldukları bir borç söz konusu
ise bu takdirde, mirasçılardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde de dava
açılabilecektir.
Maddenin üçüncü fıkrasında ise
1086 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasından farklı olarak
"mirasçıların her birinin bulunduğu mahal" ifadesi değiştirilmiş,
"mirasçılardan her birinin oturduğu yer" ifadesine yer verilmiştir.
Bu değişiklik yapılırken, fıkrada belirtilen işlemler için mirasçılardan
birinin tesadüfen bulunduğu geçici bir yer mahkemesinin yetkisi kabul
edilmemiş, daha uzun süre kaldığı, yerleşim yerinin bulunduğu yahut yerleşme
niyeti olmaksızın oturduğu yer mahkemesinin de yetkili olması kabul
edilmiştir.
|
HUMK
|
MADDE 11
Aşağıdaki davalar müteveffanın ikametgahı mahkemesinde görülür:
1 - Terekenin taksimine ve kısmetin butlan ve feshine ve mirasçılar
arasında terekenin idaresine ait iddialar,
2 - Terekenin taksimi katisine kadar tereke aleyhine ikame olunan
davalar.
Terekeden bir mal hakkında istihkak davası, terekenin tahrir ve tesbiti
zamanında mal nerede bulunur ise orada dahi ikame olunabilir.
Verasetin ispatına, miras hisselerinin tayinine mütedair davalar, mirasçıların
her birinin bulunduğu mahal mahkemesinde de rüyet olunabilir.
|
Kaynak Kanun - sZPO
|
4. Abschnitt: Erbrecht
Art. 28
1 Für erbrechtliche Klagen sowie für Klagen auf
güterrechtliche Auseinandersetzung beim Tod eines Ehegatten, einer
eingetragenen Partnerin oder eines eingetragenen Partners ist das Gericht am
letzten Wohnsitz der Erblasserin oder des Erblassers zuständig.
2 Für Massnahmen im Zusammenhang mit dem Erbgang
ist die Behörde am letzten
Wohnsitz
der Erblasserin oder des Erblassers zwingend zuständig. Ist der Tod nicht
am
Wohnsitz eingetreten, so macht die Behörde des Sterbeortes derjenigen des Wohnortes
Mitteilung und trifft die nötigen Massnahmen, um die Vermögenswerte
am
Sterbeort zu sichern.
3 Selbstständige Klagen auf erbrechtliche
Zuweisung eines landwirtschaftlichen
Gewerbes
oder Grundstückes können auch am Ort der gelegenen Sache erhoben
werden.
|
Not 16
(Özekes, Taş Korkmaz, Pekcanıtez, Akkan, 2017, para.
I.536)
Taşınmazların aynından
doğan davalarda kabul edilen kesin yetki kuralı (m. 12) ile terekeye giren
taşınmazlara ilişkin 11. maddedeki kesin yetki kuralına bakıldığında
aralarında özel-genel hüküm ilişkisi olduğu söylenebilir. Bu sebeple terekeye
giren bir taşınmaz hakkında açılacak davalarda, taşınmazın bulunduğu yer
değil, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.
|
Yorumlar
Yorum Gönder