Madde 28 - Aleniyet İlkesİ
HMK
|
MADDE 28
(1) Duruşma ve kararların bildirilmesi
alenidir.
(2) Duruşmaların bir kısmının veya
tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin
kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine
yahut resen mahkemece karar verilebilir.
(3) Tarafların gizlilik talebi ön sorunlar
hakkındaki hükümler çerçevesinde gizli duruşmada incelenir ve karara
bağlanır. Hâkim, bu kararının gerekçelerini, esas hakkındaki kararı ile
birlikte açıklar.
(4) Hâkim, gizli yargılama işlemleri
sırasında hazır bulunanları o yargılamayla ilgili edindikleri bilgileri
açıklamamaları hususunda uyarır ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun gizliliğin ihlaline ilişkin hükmünün uygulanacağını ihtar
ederek bu hususu tutanağa geçirir.
|
Madde Gerekçesi
|
Maddede kural olarak,
yargılama işleminin alenî olduğu vurgulanmaktadır. Yapılan düzenlemede Anayasanın
141 inci maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesindeki
unsurlar da dikkate alınmış ve "açık duruşma" ibaresi yerine,
"alenî duruşma, gizli duruşma ya da gizlilik" kavramı, kurumu ifade
için daha uygun görülmüştür.
Maddenin birinci fıkrası, alenîlik
prensibinin kapsamını belirlemekte, bunun, kararların bildirimini de
kapsadığını ifade etmektedir.
Bazı hâllerde, temel haklardan
olan "yargılamanın alenî yapılması" ilkesinin Anayasamız ve Avrupa
İnsan Hakları sözleşmesinin yukarıda açıklanan ölçüleri içinde
sınırlandırılması zorunlu olmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında, bu hâller,
mümkün olduğu kadar somutlaştırılmaya çalışılmıştır.
Üçüncü fıkrada, gizlilik kararının
verilebilmesi için araştırmanın da gizli duruşmada yapılacağı ve gizlilik
kararı gerekçesinin hemen değil de esas hakkındaki kararla birlikte
açıklanması uygun bulunmuştur. Zira yargılamanın her noktasında karara
ulaşmak için bir araştırma yapılması, tarafların diyeceklerinin sorulması, bu
konuda delillerin toplanıp incelenmesi zorunludur. Bu zorunluluğu yerine
getirirken dahi gizliliğin amacını yok edecek açıklamaların alenen yapılması
uygun olmayabilir. Doğaldır ki Anayasamızın 141 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında ifade olunduğu üzere, gizlilik kararının da gerekçesi gösterilmelidir.
Yine gizliliğin amacını korumak için bu gerekçenin açıklanmasının da davanın
sonuna tehir edilmesi uygun bulunmuştur.
Yargılamada, mahkeme kararı ile
oluşan gizliliğin korunması da gerekir. Mahkeme kağıtları üzerindeki gizli
bilgilerin nasıl korunacağı bu Tasarının 162 nci maddesinin ikinci fıkrasında
gösterilmiş ise de bu maddenin dördüncü fıkrasında gizli duruşmada bulunup
gizlilik kararı alınmasına yol açan sebepler ve bundan sonraki işlemler
sebebiyle vâkıf olunan bilgilerin korunması da şarttır. Bu yön ceza takibatı
yanında yargılama disiplininin bir parçası olarak mütalaa edilmiş ve
mahkemeye bu disiplini sağlamak açısından hazır bulunanların dikkatinin
çekilmesi ve bunun zapta yazılması bir görev olarak verilmiştir.
Maddenin dördüncü fıkrasında
müeyyidelerin ihtarı usulü düzenlenmiştir..
|
HUMK
|
MADDE 149 - Değişik madde: 26.9.2004 t. 5236 s. K. m.10
Duruşma
herkese açıktır.
Genel
ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde,
duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar
verilebilir.
Duruşmanın
kapalı yapılması konusundaki gerekçeli karar açık duruşmada açıklanır.
Kapalı
yapılan duruşmalar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
Değişik
fıkra: 23.1.2008 t. 5728 s. K. m.13
|
Kaynak Kanun - sZPO
|
Art. 54 Öffentlichkeit des
Verfahrens
1 Verhandlungen
und eine allfällige mündliche Eröffnung des Urteils sind öffentlich.
Die
Entscheide werden der Öffentlichkeit zugänglich gemacht.
2 Das
kantonale Recht bestimmt, ob die Urteilsberatung öffentlich ist.
3 Die
Öffentlichkeit kann ganz oder teilweise ausgeschlossen werden, wenn es das öffentliche
Interesse oder das schutzwürdige Interesse einer beteiligten Person erfordert.
4 Die
familienrechtlichen Verfahren sind nicht öffentlich.
|
Yorumlar
Yorum Gönder